Büyük İngiliz şairi Lord Tennyson, Jane Austen'ı, "Shakespeare'den sonra en büyük İngiliz yazarı" diye nitelemişti. Jane Austen külliyatı, Sir Winston Churchill'in başucundan eksik olmazdı. Yapıtları çoktan Dünya Klasikleri arasındaki yerini almış olan Austen günümüzde "İngiliz edebiyatının Mozart'ı" olarak tanınıyor.
Jane Austen ısırgan ironisi ve sosyal çevre yorumu ve gözlemleriyle İngiliz Edebiyatı’nın en çok okunan isimlerinden birisidir.
Babası ve abiler tarafından eğitilen Austen’ın ilerde bir yazar olmak istemesi aile içinde problemlere sebep olmuştur. 1811-1816 yılları arası “Aşk ve Gurur”,”Akıl ve Tutku”, “Mansfield Parkı” ve “Emma” gibi en ünlü eserlerini yazmıştır.
Austen’ın yazıları 19.yüzyıl’daki realism akımına olan geçişin göstergeleridir. Konu olarak yazılarında kadınların evlilik üzerine bağımsızlığı, ekonomik ve sosyal durumlarının korunmasının önemini seçmiştir. O zamanların kadınlarına göre kendisi için daha sıradışı bir hayat seçmiş, evlilik teklifi aldığı halde kabul etmemiştir. Yazılarını isimsiz şekilde basan Austen, zamanında üne kavuşamamıştır. 1869’da yeğeninin üzerine bir anı kitabı yazması ile ünü artmış ve 1940’larda İngiliz Edebiyatı’nın en önemli isimlerinden birisi olarak kabul görmüştür.