Özellikle 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden sonra, hayatlarında hiç şiddete bulaşmamış birçok insanın, sırf toplumsal aidiyetleri yüzünden büyük baskılara ve ayrımcılığa tabi tutulduğu bir realitedir. Tek parti diktatörlüğüne doğru
hızla evrilmekte olan devlet aygıtı, takip eden süreçte bütün hukuk kurallarını altüst etmiş, Anayasal hakları rafa kaldırmış ve evrensel ilkeler çerçevesinde asla suç kabul edilemeyecek yasal fiilleri suç saymış, hatta bu suçları geçmişe doğru işletmek gibi bir garabete imza atmıştır. Hizmet olarak da bilinen Gülen Hareketi mensuplarına yönelik icra edilen kitlesel soykırım ile:
* 1,576,000 kişi hakkında silahlı terör örgütüne üyelikten soruşturma açıldı,
* 300,000 kişi gözaltına alındı,
* 100,000 fazla kişi tutuklandı.
* 234,419 pasaport iptal edildi,
* 17,000'den fazla kadın tutuklandı,
* 900’e yakın bebek anneleriyle birlikte cezaevinde büyümek zorunda kaldı.
* Yüzbinlerce insan işlerinden atıldı, binlercesinin mallarına zorla el konuldu.
AST olarak, aralarında bu dönemin sembolü olabilecek çarpıcı fotoğrafların da bulunduğu 159 fotoğraf ile Türkiye’deki yoğun baskı ve zulmü kayıt altına almak ve tarihe not düşmek istedik.
108 gün işkence gören ve gördüğü işkenceler nedeniyle 30 kilo kaybeden Zabit Kişi, bomba imha uzmanı olarak görev yaparken 5 Şubat 2009’da elinde bomba patlayan ve yüzde 98 engelli raporu olduğu halde yıllar sonra terör örgütüne üyelikten ceza alan Bilal Konakçı, ByLock kullanma suçu yüzünden gözaltına almak için, yeni doğum yaptığı hastane odasının önünde polislerin beklediği Hacer hanım gibi onlarcasının maruz kaldığı hak ihlalini fotoğraflar ile anlatmaya çalıştık. Çalışmanın fiziksel kısıtları yüzünden binlerce mağduriyete yer veremedik belki ama çok şey anlatan bu fotoğraflar ile çekilen çilelere cılız bir ses ile de olsa tercüman olabildiysek, bu çalışma amacına ulaşmış demektir.